27 Temmuz 2012 Cuma

senin adın İbrahim Tuna...

meleklere inanıyorum diyorum ya, işte gerçek bir melek, hamileliğimin 40+5'inci gününde, 21 Temmuz'da saat 14:25'te kucağıma geldi... biliyorum artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... uyurken yan yan gülen, ağlarken ınga ınga diyen, bakışlarında anlam aradığım, gerinirken büyü büyü büyü dediğim, sütümden iki damla ile burnundaki tıkanıkları açtığım, beraber uyuduğum, beraber uyandığım, bir bebeğim var artık kucağımda, bir meleğim var... önceden inandığım melekler kıskanmasın benim artık bir oğlum var...

9 Temmuz 2012 Pazartesi

süreç...

süreç nasıl mı geçiyor? hızlı geçiyor, beklemekle geçiyor. her an her şey olabilirmiş gibi geliyor? kendimi, çevremi, evimi her şeyi ona göre hazır tutmam gerekiyor. bundan dolayıdır ki, çamaşır sepetinde çamaşır bekletmek istemiyorum, buzdolabı dolu dolu olsun istiyorum, evde sürekli temizlik kokusu olsun istiyorum, bebek beşiği her an içine bebek yatacakmış gibi olsun istiyorum. bu anların bir daha gelmeyeceğini biliyorum.

bundan dolayıdır ki bu süreç enerji patlamasının dibi olduğu bir dönemmiş bunu anlıyorum. evlerde duramıyorum, ancak gezip dolaşınca da akşama yatacak yer arıyorum. yatacak yeri buluyorum bulmasına da bu sefer de geceleri uyanıyorum. 3.30-4.30 arası mutlaka uyanıyorum, sonra da 6.30'a kadar dön dön dön. uyandıktan sonra düşünecek ve dikkat kesilecek dolu şeyler olduğundan uykuya dalmak gözlerimin ucundan dahi geçmiyor. yetiştirecek işler güçler olduğunu düşünerek sabah da yataktan erken kalkmaya çalışıyorum. yoksa günümü boşuna geçiriyormuş gibi oluyorum. günlerin 36 saat olması dileğimi tekrar diliyorum. miadımız 16 temmuz, ancak paşa gönlü ne zaman gelmek ister orasını bilemem. işte bu bilinmemezlik, beni derin derin düşüncelere daldırıyor. daldırıp çıkarıyor. çıkarınca bir daha sorgulatıyor. işte böyle düşüne düşüne akşam oluyor. günler geçiyor. bu karakız yavrusuna kavuşacağı günü bekliyor.

Hoşunuza gidebilecek yazılar...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...