19 Mayıs 2009 Salı

Tutun kollarımdan düşerim şimdi...

1 aydır o kadar çok şey olduki, hayatın akıcılığına ve önümüzden geçmesine bizi de peşinde sürüklemesine öylece bakakaldım.
23 Nisan haftası Amasyaya gideceğimi sanıyorken, Dayım ve Filiz Ablamın kaza geçirdiğini duydum, ertesi gün iş vardı akşamı nasıl ettiğimi bilmeden kendimi Korgun'da buldum. Ufak eziklerin dışında hiçbirşeyleri yoktu, 3 takladan sonra arabanın ne hale geldiğini görünce bir kez daha şükrettim onlar için... Bu sabah ise caddeden gelen kaza sesiyle uykum bölündü sonra devamettim uykuya, ama babamın anlattığına göre biri ağır yaralı ve ölecek...
Ölüm demişken, hayatın tam tersi olup, bu kadar içine sinmişken, kendisine ölümü yakıştıramadığım Zeki amcamızı kaybettik, ilk fırsatta gideceğim İstanbula ve Neyir'e sımsıkı sarılacağım...
*****************************************
Ev işleri ise Melihin turnesinden önce planladığımız noktada, evimizin balkonunda çay içtik ilk defa dün akşam... Yorgunluktan ayakta duramama, kolunu kıpırdatamama, dudakların susuzluktan çatlaması, çivilerin parmakları kanatması, hepsini yaşadık...
Neler kaldı geriye, perdeler, avizeler, halılar, belki banyonun lavabosu...
Davetiye, gelinlik, damatlık, şeker...

Hiç yorum yok:

Hoşunuza gidebilecek yazılar...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...