15 Ocak 2009 Perşembe

Bozcaada Sahillerini Bekliyorum...


Yoğun mesai saatlerinin ardından, hatta içindeyken, içimin ferahlaması için, serin suların olduğu yerleri düşünürüm... Beni bu düşünceye iten bir neden de, bugün bir müşterimizin, Ayvalıktaki denize sıfır villasının resmini göstermesidir. Neden çantasında villasının resmini taşır bir insan? çünkü evinin yanındaki kanocu ile problemleri vardır, ve bunu 15 dakikada nefes almadan anlatabilme yeteneğine sahiptir. Bu sırada içimden esneme yeteneğimi keşfetmem de cabası...

Bugün Bozcaada'yı düşündüm... Geçen yaz günübirlik gittim,bayıldım,ayıldım, yok yok hala ayılamadım.

Çanakkale-Geyikli'den feribotla geçiyorsunuz, amacınız denizlere atlamaksa ki benim öyleydi, Ayazma yada Mitos koyuna gidiyorsunuz, (ben Mitos'a gittim - çok sessiz bir kumsal, kafanı koy yanına dinle, en sesli olduğu an müzik yayınının olduğu andı, o da Enrico Macias, ki ben ona ses demiyorum, "baba" diyorum) berrak mı berrak çarşaf gibi sularda karagöz balıklarıyla yüzüyorsunuz, kardeşinize daha fazla deniz kabuğu için baskı yapıyorsunuz, beyaz renkli kadife kumsalında oturuyorsunuz...

...Dönüşte pazarına uğruyorsunuz, dondurmanızı yiyorsunuz, benimki gibi bir babaanneniz varsa onun çay bahçelerinin etrafındaki asmalardan yaprak toplamasını izliyorsunuz, hatta yaprakları dondurma poşetine koyduğu için babanızın gerçek dondurma sandığına gülebiliyorsunuz, Kalesine şöyle bir bakıyorsunuz, akşam evde bekleyen bir dedeniz yoksa, kıyı restorantlarından birinde rakı-roka-balık yapabiliyorsunuz, daha sonra geldiğiniz gibi feribotla uzaklaşıyorsunuz, siz oradan ayrılamadığınızdan sanki ada sizden uzaklaşıyormuş hissine kapılıyorusunuz...

Uzun bir iç çektim bu arada... ben Adayı özlemişim...

Bir aksilik olmazsa, suyu inek içmezse inek dağa kaçmazsa, planlarda bir değişiklik olmazsa, balayı eşittir Bozcaada...

-Bağ evlerinde pansiyon tarzında kalınabiliyormuş, bu konu araştırılacak,-Çok kişi öğrenmesin, Adanın tadı kaçmasın bu konuda dua edilecek, -Daha güzel resimler çekilecek, asmalı bahçelerde kahvaltı edilecek, -sahillerinde elele gezilecek, günbatımına karşı şekerli Türk kahvesi içilecek, -akşama balıklar afiyetle yenilecek, ikimiz de emekli oluncaaa Ada'ya yerleşilecek... (hani Van'a gidilecekti?-bu konu daha sonra ele alınacak...)

Hiç yorum yok:

Hoşunuza gidebilecek yazılar...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...