21 Mayıs 2012 Pazartesi

Dikkat! Bu post çok okunduğu zaman bünyede göbek yapabilir...

Güneşi görür görmez tüm sağanak yağış senaryolarına rağmen Eymir'e gidilir. Şu Eymir olmasa nereye gidilir diye sorulur. Yürüyüş yapılacak yere arabayla gidilir mi diye sorulur. Verilecek mola için yere serilecek kilim alınır. Bu sefer geçen seferki gibi 11 km yürünmeyecek diye söz verilir. Arabayı parkettiğimiz yerde bizi bir uğur böceği karşılar. Güzel bir gün için uğurlu geleceği kanaatine varılır. Kenarlarda bahar dallarının yokluğundan tek tük çiçek resmi çekilir. Yeşillik ve hamile bir insan evladı ikilisinden ortaya çıkabilecek tek şey olan fotoğraf çekimi için, eşe yalvarma aşamasına gelinir. İlk fotoğrafa “hayatımızın dönemeci” adı verilir. Önceden tedbirli olan eş, aralarda mola vermenin gerekliliğini hatırlatır. Molada kozalak vurmaca oynanır. Tekrar yola devam edilir. Yolda yanımızdan geçen bisikletlilere özlemle bakılır. İç geçirilir. Uzun soluklu oturacağımız bir yer bulunur. Yere kilim serilir, ayakkabılar çıkarılır. Hemen dondurmalar alınır, iki kişilik yemek kuralını bir tek dondurma ve meyveye uygulayan bu bünye, iki dondurmayı hüpletir. Gölün kenarındayken, ayakkabılar çıkarılmışken, ayakcıkları suya sokmak akla gelen tek şeydir. Bu eylem tek başına yapılır. Paçalar sıvanır. Ayaklar suya daldırılır. Çok mutlu olunur. Yandan geçen teyzeler tarafından çukurlara dikkat etmem konusunda uyarı alınır. Sonra çimlere basılır. Elektrikler atılır. Derin nefesler alınır, ayak uçlarından verilir. Kilime uzanılır. Kitaplar ve gazeteler okunur. Etraf tam da kalabalıklaşmaya başlamışken kalkılır. Eve dönüş yoluna girilir. Alışverişler yapılır. Yemekler pişirilir. Bol ekşili bir tarhana çorbası yapılır. Zeytinyağlı taze fasulye ve yaprak sarması pişirilir. Bir cumartesi böyle geçmiştir. Resimleri aşağıda teşhir edilir. Herkese güzel bir hafta dilekleri gönderilir…







































Hiç yorum yok:

Hoşunuza gidebilecek yazılar...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...