3 Haziran 2012 Pazar

mete...

Dünyaya gelmesiyle hayatımızı değiştiren,
Tatlılığı ile bağımlılık yaratan,
2 haftalıkken gördüğümde çekik gözleri ile kendime benzettiğim,
Ayakları bezelyeye, elleri dolmaya, yanakları poğaçaya benzeyen,
Mis kokusunu içime çekmemle “çocuk” fikrinin depreşmesini sağlayan,
2 aylıkken gördüğümde tam sevilmelik olan,
Banyosunu yaparken sevimliliği tavan yapan,
5 aylıkken ilk kelimesini söyleyen,
Bu kelimenin “teyze” olması ile ayaklarımı yerden kestiren,
Anca tatillerde ve haftasonu kaçamaklarında yanına gidebildiğimden,
Sevmeye doyamadığımdan, uyumasını istemediğim,
Sabah dayısının bizim yatağımıza getirmesini sabırsızlıkla beklediğim,
Beraber şarkılar söylediğim,
Dayısıyla beraber oynadığımız Ankara havasına kendi çapında katılan,
Neşesiyle beni kendine hayran bırakan,
O küçücük boyuyla herkesi güldüren,
Papağan gibi herkesin ağzından çıkanı tekrarlamaya çalışan,
Bu huyunun müzik kulağı ile ilgili olduğunu düşündüğüm,
Her telefon görüşmemizde bomba üstüne bomba patlatan,
Yine her telefon görüşmemizde ışınlanma olayının gerekliliğini hatırlatan,
Her haftasonu “İzmir’e mi gitsek?” soruları sorduran,
Özlem ve merak sınırlarımızı zorlayan,
Ankara’ya bir gelse bu şehri sevdirebileceğimi tahmin ettiğim,
İleride üniversite tercihini yaparken de dolduruşlarımla bu şehir hakkında telkin edeceğim,
Hakkında bir sürü hayal kurmamıza sebep olan,
Tuna ile yaşları yakın olacağı için çok sevindiğim,
Onunla ilk karşılaşmalarını iple çektiğim,
Dayısının yeğeni olmasına rağmen,
Kendimi hep onun teyzesi olarak tanımladığım,
Kendisini “Tete” olarak tanımlayan,
Bir Mete’miz var.
Bugün doğum günü olan Mete’miz,
Binlerce öpücük gönderdiğim Mete’miz,
Kalbimizi çalan Mete’miz,
İyi ki Doğdun Mete’miz,
İyi ki annenin ve babanın kucağındasın…
İyi ki yeğenimiz oldun…

Hiç yorum yok:

Hoşunuza gidebilecek yazılar...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...